Bu hızlı ve karmaşık dünya düzenine uyum sağlamaya çalışırken, hayatımızdaki bütün sorulara ve sorunlara, aklımız ve mantığımıza sarılıp çözüm arıyoruz. Zira akıl her ne kadar temel bir unsur olsa da aklın hükümranlığın dışında kalan duyguları, arzuları ve ihtiyaçlarıyla insan çok daha karmaşık bir varlıktır.
Öyle ki biraz durup bakışlarımızı kendi içimize çevirdiğimizde, aslında kendimiz hakkında ne kadar az şey bildiğimizi bastırdığımız yada görmezden geldiğimiz ne çok yönümüz olduğunu fark ediyoruz. İnsanın kendi içinde ürettiği kargaşa dış dünyadaki gerçek tehlike ve kargaşadan daha ürkütücüdür.
İnsan gerçekleri tanıyabildiği oranda kendini bilir, tanır, kendisiyle uzlaşır ve özgürleşir. “İÇTEN DIŞA DOĞRU DÖNÜŞÜM” bu şekilde başlar. Bunu birlikte yapabiliriz.